‘Gelecek İçin Tıp Eğitimi’
Ayşe Hafsa Sultan Tarihi Müzesi’ndeki sabah saatlerinde başlayan ve gün boyu panel ve konferanslarla devam eden sempozyum programında, sağlık alanındaki çıkmazların, ancak ‘Sağlık Felsefesi’ merceği altında ele alınmasıyla aşılabileceğinin vurgusu yapıldı. Günün ilk panelinde “Gelecek İçin Tıp Etiği” başlığı altında masayı paylaşan isimler Prof. Dr. Çağatay Üstün (Ege Ü. Tıp Fak. Tıp Tarihi ve Etik ABD), Doç. Dr. Cemal H. Güvercin (Dokuz Eylül Ü. Tıp Fak. Tıp Tarihi ve Etik ABD) ve Arş. Gör. Dr. Seçil Özçiftçi (Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Tıp Tarihi ve Etik ABD) oldu. Panelde, Tıbbi Deontolojinin kaldırılması, değiştirilmesi ya da geliştirilmesinin yeterli olmadığını ifade eden Prof. Dr. Çağatay Üstün, “Öncelik sadeleşme olmalıdır. Tıpta bir katarsis olmalı çünkü etik yaşamdır” dedi. Konuşmasında, değişen hekimlik değerlerini anlatan Doç. Dr. Cemal Güvercin, teknolojinin doğa ile insan arasındaki dünyayı biçimlendiren bir araç olarak görme gerekliliğine dikkat çekerken, Arş. Gör. Dr. Seçil Özçiftçi ise sözleriyle ‘tıbbi uygulamalarda etik değerler değişiyor mu? sorusuna yanıt getirerek yapay zekanın doğru kullanımının tıpta kolaylık sağlayabileceğine değindi. Dinleyicilerin sorularının cevaplandırılmasıyla sona eren ilk oturumun ardından gerçekleşen konferansta sözü önce Prof. Dr. A. Kadir Çüçen, (Bursa Uludağ Ü., Fen-Edebiyat Fakültesi, Felsefe Böl.) aldı. ‘Varoluşunu unutan Varlık’ başlığıyla açtığı konuyu insanlığın kırılma noktasını yaşamak ve konfor alanından çıkmak zorunda olduğunu vurguladı. Panelde, son olarak İzmir Bakırçay Ü., İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Selin Atalay ” Sağlığın Tıbbileştirilmesi” konulu konferansında beden, zihin ve ruh bütünlüğünün önemine değindi.
TIP YERİNE SAĞLIK
Sağlık alanının, tıp mesleği ile sınırlı olmadığı ve bu bağlamda “tıp” yerine “sağlık” kelimesinin tercih edildiği Felsefe ve Sağlık Sempozyumu programının ikinci oturumu, “İyilik Halinin Farklı Görünümleri” konulu panel ile başladı. Manisa Celal Bayar Ü., Sağlık Bilimleri Fakültesi, Sosyal Hizmet Bölümü’nden Prof. Dr. Derya Şaşman Kaylı’nın ‘İyilik Halinin Sosyolojik Dinamikleri,’ konusunda akademik görüşlerini paylaştığı programda, akademisyen “Sağlık, çok boyutlu bir iyi oluş halidir” diye konuştu. ‘Antik Dünyada Sağlık ve İyi Yaşam’ konusu ile panelde yer alan Manisa Celal Bayar Ü., İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Aylin Çankaya da, antik filozofların iyilik hali için çalıştıklarının altını çizdi. Çankaya, konuşmasında akla sahip olmanın ötesinde aslolanın eylem olduğunu ifade etti. Panelde söz alan bir diğer isim ise ‘Sağlıklı Olma Hastalığı’ konusuna dikkat çeken Bursa Teknik Üniversitesi, İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi, Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Mehmet Ulukütük idi. Ulukütük, sistemin insanları sağlıklı olma hastalığı adı altında hasta ettiğini oysa sağlığın yaşamda bir amaç değil araç olduğunu belirtti.
Sempozyumun son oturumunda ise “Sağlık Felsefesi için Yeni Ufuklar” yaklaşımı masaya yatırıldı. Bu oturumda söz alan Aktiffelsefe Kültür Derneği Başkanı Oya Uysal , ‘Felsefe ve Sağlık İlişkisini’, şu sözlerle dile getirdi: “İnsanlık, ortak kümülatif etkileriyle geçmişe bakarak karar verirken, felsefe sebepleri araştırarak neyi seçmemiz gerektiğini öğretir. Çünkü sağlık daha iyi olmayı ve doğa yasalarını bilenlerin aktarmakla yükümlü olduğu bir düzen içinde yaşama halidir”. Paternalist Yaklaşım Modeli Güncel Sağlık Sorunlarına Bir Çözüm Olabilir mi? sorusuna cevap arayan konuşmasıyla görüşlerini dile getiren Dr. Mahmut Şansal, hekimin hastanın vasisi olarak onun çıkarlarını gözetmesi gerektiğini ancak paternalist yaklaşımın ve sağlık okur yazarlığının istismar edildiğinin altını çizdi.
Aktiffelsefe Sağlık Araştırma Grubu
Aktiffelsefe Sağlık Araştırma Ekibi, sağlık alanında meslek sahibi dernek üyelerinden oluşmaktadır. Çalışma alanı içinde tıp felsefesi, bütünsel ve tamamlayıcı tıp alanları bulunmaktadır.
Aktiffelsefe Sağlık Araştırma Grubumuzun İnternet Sitesi: