AKTİFFELSEFE’DE GÖNÜLLÜ ÇALIŞMALARIMIZ

 

Gönüllü olmak sahip olduğumuz bilginin, deneyimin ve sevginin yaşadığımız kentin ya da çevremizde yardıma gereksinim duyan insanların yararına alçakgönüllü bir şekilde sunulmasıdır.  

Gönüllülük sözcük anlamından da anlaşılacağı gibi gönülden ya da kalpten gelen bir istenci ifade eder. Maddi ve manevi hiçbir beklenti içinde olmadan insan onuruna yakışır bir yaşam tarzının toplumun bütün bireylerine ve bu dünyada yaşamı paylaştığımız tüm varlıklara adil bir şekilde sunulması adına ortaya konulan bütün hizmetlere destek olmaktır. Bu hizmetlere erişim noktasında özellikle kısıtlı olanaklara sahip bireylerin, zor durumda olan hayvanların, bitkilerin ve kısacası tüm dünyanın gereksinim duyduğu şeyleri belirli etik kurallar çerçevesinde sunmaktır. 

Bir faaliyetin gönüllülük kimliğini kazanabilmesi için bazı olmazsa olmaz özelliklere sahip olması gerekir ki diğer etkinliklerden farklılaşsın. Bunlar; 

  • Gönüllülük yasaların ya da bir sözleşmenin dayattığı mecburi bir yükümlülük olarak değil, kişinin özgür iradesi ile yaptığı bir faaliyet olması gerekir. 
  • Faaliyetin ne ün, şöhret, maddesel bir karşılık beklenerek ne de kişileri minnettarlık alacaklısı kılacak şekilde yapılması gerekir. Gönüllülük, verme kavramı ile ilişkilidir. 
  • Faaliyetin kamu yararına olması gerekir. 
  • Gönüllülük sadece fiziksel malzeme ile sınırlandırılamaz.  

 

Gönüllü Olmak Bize Ne Kazandırır? 

Gönüllülük, birlikte yaşam yetilerimizi geliştirmesinin yanında insanların birbiriyle ya da kurumlarla olan sosyal ilişkilerini güçlendirir. Birlikte yaşamamızı olanaklı kılan bireysel ve toplumsal etik değerlerin canlı tutulmasına yardımcı olur. Bu yolla, çevremizdeki sosyal sorunlara yönelik etkin çözümler sunmaya çalışırken, insanlar arasındaki birlik ve beraberlik duygusunun pekişmesine yardımcı olur. Gönüllü kişi; toplumun, yaşadığı şehrin ya da dünyanın içinde bulunduğu sorunlara çözümler ararken kendi bireysel yaşamına ait sorunların üstesinden gelmek konusunda da yeteneklerini geliştirir. Bu tür çalışmalarla vizyonun gelişmesine katkıda bulunurken bir taraftan da diğerlerinin de benzer deneyimleri yaşaması için elinden gelenin en iyisini cömert bir şekilde vermeye çalışır. 

 

Gönüllülük deneyimi ile farklı bakış açıları ve geniş bir vizyon kazanırız.

Gönüllü kişi yaşama farklı gözlerle bakmaya başlar. Toplumsal sorunları görür, bunlara çareler sunmak için yaratıcılığını ve eylem kapasitesini geliştirir. Yaşamındaki rutinden çıkmasına, bulunduğu yeri daha iyiye götürecek rotaya odaklanmasına yardımcı olur. El uzattığı kişilerin cinsi, ırkı, milliyeti ve dünya görüşüne bakmaksızın daha hümanist bakış açısı kazanmaya başlar. 

Hayata daha pozitif bakmaya başlarız:

Gönüllü kişi dünyaya ve kendi yaşamına karşı bir seyirci kalmak yerine yavaş yavaş kendi yaşamının aktif bir baş rolüne dönüşmeye başlar. Kendi kabuğumuzdan çıkmaya ve toplumsal, çevresel ve kültürel sorunları çözmede etkin rol oynamaya başladıkça güzel yarınlar için içimizde umut duygusu yeşermeye başlar. Sürekli şikâyet eden ya da eleştiren bir kişi olmaktan çıkarak, yaşamın her anını değerli bir hazine gibi kullanmaya başlar. 

 

Daha sosyal bir insan oluruz: 

Benzer düşüncelere kafa yoran ve aynı meseleleri dert edinen kişiler ile dostluk ilişkileri geliştirir ve bu şekilde yaşamında hiç deneyimlemediği duyguları geliştirmeye başlar ve bunu çevresi ile paylaşır. Bu şekilde sevme kapasitesi̇, yapabilme kapasitesi̇ ve zihinsel kapasiteleri̇ gelişir. 

 

Kendimize olan güvenimiz artar: 

Gönüllü kişi toplumun gidişatına etkide bulunduğunu fark ettikçe, sahip olduğu potansiyellerin farkına varmaya çalışır. Çözüm süreçlerinin içine dahil olmaya başladıkça kendi yaşamını gözden geçirmeye ve sorumluluk duygusu gelişmeye başlar. Kendisinden ne beklendiğine dair derin bir içgörü oluşur. Böylece birlikte kendine ve başkalarına karşı güveni inşa etmede kendini güçlühisseder. 

Zamanı daha etkin kullanma becerilerimiz gelişir:

Kendisi ile ilgili işleri sadece kendimize söz verdiğimiz için zamana yayarız ama başkalarına söz vermeye başladıkça zamana karşı algımız değişmeye başlar. Bu da bizi daha dakik yapar. Zaman yönetimi konusunda daha iyi olmamızı sağlar. Önceliklerimizi bir düzene koymayı ve ihtiyaçlar hiyerarşimizi daha iyi kavrarız. 

 

Daha yaşanabilir bir toplumda ve dünyada yaşamak için sürekli çabaya sahip oluruz: 

Daha iyi bir kenti, ülkeyi ve dünyayı inşa etme yolunda olmak onun inançlarını sağlamlaştırır. Bu bilinç bize mekanları -Okul, iş yerleri, sokaklar, apartmanlar ya da evler- hiç ayrım göstermeksizin daha iyi yapma gücü kazandırır. 

 

Bizler Aktiffelsefe’de yaptığımız gönüllü etkinliklerin tümünü felsefi bir bakış açısı ile yapmakta ve 3 ana başlıkta toplamaktayız. 

Arama Kurtarma, Ekoloji, İnsani Yardım 

Bu alanlarda, Depremde arama kurtarmadan, ağaç dikimine, çevre temizliğinden, oyuncak kampanyalarına, okul tadilatlarından, kütüphane kurulumuna, çocuklar için yapılan faaliyetlerden, Anne-baba ve yaşlılara kadar çok geniş bir yelpazede etkinlikler gerçekleştiriyoruz. 

2022 yılında yaptığımız etkinliklerden söz etmek gerekirse; toplam 33.587 kişiye ulaştığımız 230 sosyal proje gerçekleştirdik, çocuklara ve gençlere eğitimler, mutlu çocuk yetiştirme eğitimleri, kütüphane kurulumu, hayvan barınağı tadilatları. Çocuklara 17.159 oyuncak, 3.021 kitap dağıttık. 73 ekoloji faaliyeti yaptık. 58 Arama Kurtarma çalışması ve tatbikatı, 4  arama kurtarma operasyonu, 8 çevre temizliği, 5 okul onarımı vb. birçok faaliyet gerçekleştirdik.  Tüm bu faaliyetlerimizi 2.493 gönüllümüz ile 28.017 saat gönüllü çalışarak hayata geçirdik. 

 

Gönüllülük kapsamındaki bahsi geçen tüm çalışmalarımızı GEA Arama Kurtarma, Ekoloji ve İnsani Yardım Derneği ile ortaklaşa gerçekleştirmekteyiz. 

 

“Sevmek beklemek değildir, sevmek eyleme geçmektir; 

Sevmek bir şeyler almak değil, bir şeyleri çıkarsız sunmaktır.”

Erich Fromm