Onur
İnsanlık tarihi boyunca felsefi, teolojik, toplumsal ve hukuksal boyutları ile varlığını sürdüren onur kavramının, tanımlanması ve sınırlarının belirlenmesi oldukça zordur. Onur en geniş çerçevesi ile felsefi bir ‘değer’ olarak sınıflanabilmektedir.
Birçok filozof, yazar, kitaplar onur kavramını “insanın değerliliği” ile ilişkilendirmektedir.
Onur kelimesi Fransızca kökenli olup, şeref ve haysiyet anlamındadır. Türk dil kurumu sözlüğünde onur, biri insanın kendine karşı duyduğu şeref ve öz saygı olarak tanımlanmaktayken ayrıca bir anlam daha sunulmakta ve kişiye gösterilen saygının kaynağı olan değer ve itibar olarak da tanımlanmaktadır. Onur insanın kendisine ve başkalarının da kendisine duyduğu saygı ya da ‘kişinin kendi gözünden ve diğerlerinin gözündeki değer’ olarak özetlenebilir. Ancak bu tanıma göre herhangi bir nedenle hayatımızda onurumuz zedelenebilir ya da bize saygı duyulmaması bizi onursuz kılabilir. Bu nedenle onur insanın dış potansiyellerinden (servet, güç vb) bağımsız olarak, sadece insan olma durumuyla ilişkilendirilmelidir. İnsan yaradılışı gereği değerlidir ve akıl hastası olsun veya olmasın onurludur. İnsan Hakları Evrensi Bildirgesinde ‘bütün insanlar özgür, onur ve hakları bakımından eşit doğar, akıl ve vicdanla donatılmış olarak kardeşlik anlayışıyla davranmalıdırlar’ denilmektedir. Prof. Dr. İonna Kuchuradi ise onur (diginity) ve şeref (honor) kavramlarını ayırmaktadır. Bu durumda onur bizim yaptıklarımız veya yapmadıklarımızla ilişkilendirilmekteyken, şeref ise bunların başkaları tarafından değer verilmesidir. Onur bize bağlı, şeref ise başkalarına bağlıdır olarak açıklanmaktadır.
Onur ayrıca “bilinçli olma, kendi kaderini tayin etme ve kendi çevresini şekillendirme yeteneği veren manevi güçtür” şeklinde de tanımlanmaktadır. Onur bir his veya fikir olmaktan öte, bu tanımın gereği bir fiil veya haldir. ‘ben değerliyim’ demek bizi onurlu yapmaz, ama Kant’ın da belirttiği üzere evrensel bir maksim (prensip) doğrultusunda yaşamakla mümkündür. Onur yeri geldiğinde Bushido ustalarında olduğu gibi olmazsa olmaz erdemlerden biri sayılmakta ve insanlığa hizmet ile ilişkilendirilmektedir. Ancak üçüncü sayfa haberlerinde de uğruna akıl almaz cinayetlerin de işlenmesine bir sebep olarak gösterilmektedir. Ahmet Arslan’ın İlkçağ Felsefe Tarihi kitabında Aristoteles’in mutluluk kavramını tartışırken insanların mutluluk uğruna onurlu olmayı seçebildiklerini, ancak onur uğruna başka erdemleri seçmediklerini belirtmektedir.
Don Kişot onur ve zafer uğruna büyük bir yolculuğa çıkan popüler bir kahramandır. İlkelerine sonuna kadar bağlı bir kahramanı temsil etmekle birlikte, Ernest Siciliano tarafından başına gelen 55 olaydan 36’sının ahlaki değerlerle ilişkili olduğunu belirtmiştir ve erdemlerinin özünü stoacı akım ile ilişkilendirmektedir.
Aktiffelsefe Bornova Temsilciliği
KAYNAKLAR:
Akın A, Padır MA. Onur Ölçeğinin Türkçe Versiyonunun Geçerlik Ve Güvenirliği. Arslan A. İlkçağ Felsefe Tarihi. İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları. Cilt 3. 1995.
https://aktiffelsefebornova.org/kitap_oneri/228/Cervantes-Don-Kisot
https://www.adu.edu.tr/tr/haber/universitemizde_prof_dr_ioanna_kucuradiyi_agirladik-1000042910
https://sozluk.gov.tr/
https://www.etimolojiturkce.com/kelime/onur
KUÇURADİ İ. İnsan Hakları Kavramları ve Sorunları, Ankara: Türkiye Felsefe Kurumu, 2007.
Parmaksızoğlu, FB: ‘’İnsan Hakları, Ahlak ve Kültür Açısından ‘Onur’ Kavramına Yaklaşımın Kavramın Tanımlanmasına Etkileri’’, Dini Araştırmalar, Temmuz-Aralık 2018, Cilt 21, Sayı 54, s.225-246Seymen Çakar, A. “Hukuki Bir Kavram Olarak İnsan Onuru”, old.umut.org.tr/ userfiles/ Hukukdünyasi/ 2012.tambildiriler/11 ekim- N-1.a.c.pdf. Celal Bayar Üniversitesi sosyal Bilimler Dergisi Cilt: 13 Sayı: 4, Aralık 2015.